Raşit Yıldırım

Yönetimde farklılık zenginliktir

Karar Gazetesi Raşit Yıldırım İletişimsizlik Ortaklık istifa akıl uzmanlık

Yönetimde farklılık zenginliktir

Bu yazı 24.07.2023 günü Karar Gazetesi‘nde yayınlanmıştır.

Son sözümüzü baştan söyleyelim: “yönetimde farklılık zenginlik, aynılık zayıflıktır.”

Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği’nin “kurumsal esneklik ve dayanıklılık” araştırmasına katılan CEO’ların görüşlerine göre (1) aynı ekolden gelen, aynı fikre sahip kişiler kurum dayanıklılığını azaltıyor.

Tersine, bağımsız yönetim kurulu üyeleri, farklı fikir ve görüşleriyle işletmelere dinamizm katıyor.  Bağımsız yöneticiler risklerin ve fırsatların önceden fark edilmesinde, stratejik yol haritasının belirlenmesinde önemli katkılar sunuyor.

Bir futbol takımındaki oyuncuların her birinin farklı yetkinliklere sahip olması istendiği gibi, yönetim kurullarında da farklı yetkinlik ve uzmanlık alanlarında kişiler bulunmalıdır.

Aynılık

Farklılığın zıttı aynılıktır. Aynılık, uzun süre aynı şirkette aynı ortamda birlikte yaşama ile oluşur. Aynı ortamda bulunduğu halde aynılaşmayan kişiler olsa da kahir çoğunluk aynılaşır. “Üzüm üzüme baka baka kararır”, “körle yatan şaşı kalkar” ata sözleri de bu gerçeğe işaret eder. Aynılaşmış kişilerin birlikte olduğu ortamlarda farklı fikirler görülmez veya nadiren görülür.

Farklı düşünseler de farklılıklarını seslendirmeyen kişiler de aynılaşmış kabul edilir. Yönetim kurulu başkanının işaretine bakarak (farklı düşündükleri halde) kararlara katılan üyeler de parti başkanının işaretine bakarak oy kullanan milletvekilleri de başkanla aynılaşmıştır. Başkanın tercihi karara bağlandığına göre, başkanın dışındaki kişilere ücret vermek şirket kaynaklarını israf etmektir. Aynı şekilde, sorgulamadan parti başkanının görüşü doğrultusunda oy kullanan milletvekillerine verilecek maaşlar da sorgulanmalıdır. Bu uygulama devam edecekse, parti başkanları seçimlerde aldıkları oy oranına göre oy kullansalar yüzlerce vekilin maaşına da gerek kalmayabilir.

Yönetimde farklılık oluşturma

Yönetimde farklılık oluşturmanın bilinen iki yöntemi, yönetim kuruluna bağımsız üyelerin ve farklı kuşaklardan üyelerin atanmasıdır.

Çoğu aile şirketlerinde, özellikle de kurumsallaşma yolunda ilerleyen aile şirketlerinde yer alan yönetim kurulu üyeleri ne yazık ki düşüncelerini rahatça ortaya koyamıyor, olaylara eleştirel gözle bakamıyorlar. Farklılıkların farkında olsalar da bunu dile getiremeyen yönetim kurulu üyeleri, alışılagelmiş usuller ile çalışmalarına devam ediyorlar.

Oysa gerçekten bağımsız olan yönetim kurulu üyelerinin; bakış açısındaki farklılıkla, farklı bir düşünce sistematiğine sahip olmasıyla ve iyi bir profesyonel geçmişe sahip olmanın getirdiği doğal sorumlulukla diğer üyelere nazaran daha objektif ve adaletli olma ihtimalleri yüksektir.

Ayrıca, şirketin asli çalışanı olmayan bağımsız yönetim kurulu üyesi, işinden olma korkusu olmayacağı ve şirket içi eleştirilere karşı daha dirençli olacağı için, karar süreçlerinde daha objektif olacaktır (2).

Yönetimde farklılık oluşturmanın ikinci yolu aileden farklı kuşaklardan temsilcilerin kurulda bulunmasıdır.

Genellikle gelenekçi kuşak daha dengeli ve muhafazakâr iken genç kuşaklar olaylara daha geniş açıdan bakabilmekte ve daha fazla risk alabilmektedir.

Genç kuşak idari pozisyondaki profesyoneller ile iletişimi sağlamaktadır. Gençler profesyonellerin şirket hizmetleri ve alınması muhtemel kararlardaki görüş ve önerilerini yönetim kuruluna taşıyarak, farklı seslerin bir bütün halinde sunulmasına ve değerlendirilmesine imkân sağlamaktadır.

Ancak üyeler arasında yaşanan kuşak çatışmalarında, kıdemli üyelerin baskın etkisi ile kararlar kıdemli üyelerin istediği yönde alınabilmektedir.

Gelenekçi veya genç kuşağın her zaman ve her durumda haklı olması mümkün değildir. Görüş farklılıklarında bağımsız üyelerin varlığı ve etkinliği dengeyi sağlayacak ve objektif karar verme ihtimalini artıracaktır.

Farklılığın başarısı için koşullar

Tek başına bağımsız ve farklı kuşaklardan üyeler atanması başarı için yeterli değildir. Farklılığın zenginlik getirmesi için aşağıdaki koşullar da sağlanmalıdır.

  • Kurumsal ilkeler: Kurumda etkin ve açık iletişim ortamı sağlanmalı, şeffaflık, adillik, hesap verebilirlik, sorumluluk ve objektiflik ilkeleri hayata geçirilmelidir.
  • Kurucu hâkim ortakların sorumluluğu: Yönetim kurulunun kurucu ortaklarının diğer üyelere ve özellikle bağımsız üyelere karşı saygılı ve hoşgörülü tutumları sağlıklı karar sürecinin en önemli koşullarındandır.
  • Bağımsız üyelerin sorumluluğu: Bağımsız üyeler özgüven ve medeni cesaretleri ile her konudaki görüşlerini objektif bir şekilde ifade etmelidir. Hangi sebeple olursa olsun gerçek düşüncesini açıklamayan üye bağımsızlık sorumluluğunu yerine getirmemiş olur.

Farklılığı teşvik edici iki öneri

  • Yönetim kurulu üyelerinin kazançlarının tespitinde şirkete kattıkları katma değerler dikkate alınabilir. Yüksek katma değer üretenler için yüksek kazanç verilmesi adaleti sağlayacağı gibi diğer üyeler açısından da teşvik edici örnek teşkil eder (2).
  • Bağımsız üyeler en geç beş yılda bir değiştirilmelidir. Bazı Holdinglerde uygulandığı gibi, değişmeyen kadrolu sabit üyelikler hiçbir şekilde tasvip edilemez.

Farklılıkları başarıyla yönetebilenler şirketler, hissedarları ve ülkemiz için zenginlik getirirler.

Yazının başında ifade ettiğimiz sözümüzü son söz olarak tekrarlayım: “Farklılık zenginlik, aynılık zayıflık getirir.”

Yönetim, denetim ve kurumsallaşma konularında eğitim veya danışmanlık desteğine ihtiyacınız mı var? Bize ulaşın…

Bazı kaynaklar:

(1)Kültür Üniversitesi 9. Aile İşletmeleri Kongre Kitabı. Turhan Aydemir. S 16.

(2)Kültür Üniversitesi 4. Aile İşletmeleri Kongre Kitabı. Murat YÜCELEN, Ali Korhan ÖZEN. S 185.

Facebook
WhatsApp
Twitter
LinkedIn
Pinterest